10 Mart 2013 Pazar

Kadir Gecesi ve Yanlış Bilinenler…

Yine bir Kadir Gecesi yaklaşırken, benim dikkatimi Kadir Gecesi ile ilgili bilinen yanlışlar çekiyor. Cuma günü hutbenin konusu da Kadir Gecesi’ydi. Ancak yine hatalı bilgiler arka arkaya sıralandı. Kadir Gecesi ile ilgili ilk yanlış yaklaşım Kadir Gecesi’nin zamanı ile ilgilidir. Ramazan ayının 27. Gecesinde kutlanan Kadir Gecesi’nin aslında Ramazan’ın hangi günü olduğu bilinmez. 

1 Biz onu Kadir Gecesi’nde indirdik. 

2 Kadir Gecesi’nin niteliğini sana gösteren nedir? 

3 Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır! 

4 Melekler ve Rûh, Rablerinin izniyle o gecede her iş için iner de iner! 

5 Bir esenlik ve huzur vardır; sürüp gider o, tan yeri ağarıncaya kadar! (97 Kadir Suresi) 

Yukarıdaki ilk ayet, Kadir Gecesi’nin Ramazan’ın içinde (Kuran’ın Ramazan’da indirildiğini Bakara Suresi 185. ayetten bildiğimize göre, Allah yukarıdaki ayette de onu Kadir Gecesi’nde indirdik dediğine göre Kadir Gecesi Ramazan’ın içerisindedir) olduğunu açıkça belirtiyor ama kaçıncı gecesi olduğuna dair hiçbir bilgi vermiyor. Bu bilgiyi veren başka bir ayet de yok. Rivayetler ise çeşitli. Ramazan’ın son on gününde arayın diyenler de var, 15. Günüdür diyenler de. Bize düşen ise bilmediğimiz bir konuda hüküm vermekten kaçınmak ve bildiğimiz kadarını söylemekle yetinmektir. Kadir Gecesi’nin zamanı ile ilgili biz ne biliyoruz? Ramazan içerisinde bir gece olduğunu. Öyleyse Ramazan’ın her gecesini Kuran’da “bin aydan daha hayırlı” diye tanımlanan Kadir Gecesiymiş gibi dikkatli, ibadetlerle, Allah’a yakınlaşmayı hedef alarak geçirmek en doğrusu olacaktır. Kim bilir belki de bu gecenin gizlenme nedeni bizi her gece ibadet etmeye yönlendirmektir. 

Gelelim Kadir Gecesi’ni ibadet ile geçirenlerin tüm günahlarının affedileceği iddiasına. Böyle bir iddia da Kuran yer almaz. Evet, Kuran’da Kadir Gecesi’nin bin aydan daha hayırlı olduğu, melekler ve ruhun o gece yeryüzüne indiği, o gecede bir esenlik ve huzur olduğu söylenir. Tüm bunlardan Kadir Gecesi’nin son derece önemli ve değerli bir gece olduğu da anlaşılır ancak o gece tüm günahlarımızın affedileceği ile ilgili bir hükme ulaşmak mümkün değildir. Bu tip hükümler kuşkusuz iyi niyetle, müminleri daha çok ibadete teşvik etmek amacıyla ortaya atılmıştır ancak bir yandan da kişileri bir gecede tüm yılın hesabını temizleme gibi bir kolaycılığa sevk etmektedir. Dahası Allah’ın affedeceğim demediği günahlar için biz nasıl hüküm verebiliriz ki? 

Eleştirilerimizi sunduk ama haklarını da yemeyelim şimdi. Bugünkü hutbede çok önemli bir ifade dikkatimi çekti. İmam “Kadir Gecesi Kuran’da bahsi geçen tek gecedir” dedi. Bu öylesine önemli bir bilgi ki son günlerde tartışılmaya başlanan başka bir konuya da işaret ediyor. Kandillerden Kuran’da bahsedilir mi? Geçen gün bu soruyu televizyonda program yapan bir ilahiyatçıya sorduklarında “Kadir Gecesi geçiyor ya” gibi bir cevap verdi. Bu son derece anlamsız cevap hiçbir şey anlatmıyor aslında. Doğrusu tam da yukarıda bahsettiğim imamın dediği gibi, Kadir Gecesi dışında hiçbir özel geceden, hiçbir gecenin özel hikmetlerinden Kuran’da bahsedilmez. O zaman kandiller Kuran’dan çıkmaz. Kuran’da geçen tek özel gece Kadir Gecesi’dir onun da Ramazan’ın kaçıncı günü olduğu bilinmez. 

Dinimizi, Allah’ın dinini bir an önce bu uydurmalardan, bu bilgi kirliliğinden kurtarıp dinin özüne döndürebilmek ümidiyle.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder