Dün Geçti, Yarın Olmayabilir, Şu An Son Anımız Olabilir. Hazır mıyız?

Dün zaten geçti, yarın daha gelmedi hatta geleceği de garanti değil, öyleyse ancak bugün vardır, hatta bu “an”… Gerisi anlamsızdır.

Şimdi ben bunu söyleyince hepinizin “e evet tabi ne var ki bunda” dediğinizi duyar gibi oldum. Doğru haklısınız bu aslında hepimizin bildiği bir şey. Aksini iddia edebilecek kimse yok da peki yaşarken buna göre mi yaşıyoruz gerçekten? Bence pek de değil… 

Vaktimizin pek çoğu bir şeyleri önümüzdeki günlere, haftalara, aylara ertelemekle geçiyor ya da daha önce yaptıklarımız ya da yapmadıklarımız için hayıflanmakla. Oysa dünün geçtiğini biliyorsak yarının da gelip gelmeyeceğinden emin bile olamıyorsak bu yaptığımızın ne anlamı olabilir ki? 

Bir saniye, demek istediklerimin yanlış anlaşılmasını istemem. Çünkü böyle “önemli olan bu gündür, bu andır gerisinin bir anlamı yoktur” diye başlayan ifadeler genellikle “o zaman günümüzü gün edip bugünümüzü dilediğimiz gibi yaşamalıyız” diye devam eder. Benim demek istediğim bu değil tabii ki. Bunun ne kadar saçma bir tavır olacağının farkındayım çok şükür. 

Eğer dün çoktan geçtiyse, eğer yarının olup olmayacağı da belli değilse, her günü son günümüz, hatta tek günümüzmüş gibi yaşamalıyız. Son günümüz demek kendi kıyametimizin yani hesap günümüzün hemen öncesi demektir ki böyle bir günde yapılması gereken en mantıklı hareket Allah’a daha iyi kulluk edebilmek için çabalamaktır. Çünkü hepimiz biliriz ki o gün mutlu olmanın, zengin olmanın ahirete hiçbir faydası yoktur. Ahirette bizi koruyacak olan ancak Allah yolunda yaptığımız hayırlı işlerdir. 

“Herkesin diriltileceği gün beni utandırma.” 

“Bir gündür ki o, ne mal fayda verir ne oğullar.” 

“Yalnız temiz bir kalple Allah’a varan kurtulur.” (26 Şuara Suresi 87-89) 

Evet, doğru. Bunu yapabilmek kolay değildir. Her günü son günümüzmüş gibi düşünerek yaşamak kolay değil. Allah’ın Kuran’ında da söylediği gibi insan acele olanı ister çünkü. Ama sınav da tam buradadır işte. 

İnsan, aceleden yaratılmıştır. Ayetlerimi size göstereceğim. Benden acele istemeyin! (21 Enbiya Suresi -37) 

Dedim ya, kolay değildir. Ama uğraşırsak neden yapamayalım ki… Hem bu dünyada uğrunda uğraşmaya değer daha kıymetli bir şey biliyor musunuz?