Geçtiğimiz Çarşamba gecesi Beraat Kandili olarak kutlandı. Kutlandı diyorum çünkü camiler doldu taştı, evlerde dualar edildi, namazlar kılındı. Kuran’da kandillerden bahsedilmediği, dolayısıyla kandillerin dini değil de geleneksel günler olduğu artık sıklıkla ortaya konan bir mesele. Benim bahsetmek istediğim, yani aslında eleştirdiğim ise insanların Allah’a yaklaşmak için illa ki böyle özel günler bekliyor olmaları.
Diğer tüm geceleri dizi ya da maç izleyerek, arkadaşlarla komşularla çay içip sohbet ederek geçirenler aslında diğer gecelerden hiçbir farkı olmayan bu geceleri mübarek sayıp, tüm günahlarının affedileceği umuduyla ibadet ile geçiriyorlar. Kuşkusuz ki bir geceyi bile ibadet ile geçirmek bunu hiç yapmamaktan çok daha iyidir. Kimseyi namaz kıldığı, camiye gittiği, dua ettiği için eleştirecek değiliz. Eleştirilecek olan bunları yapmak için bu sözde özel geceleri bekliyor olmamız.
Örneğin Beraat Kandili ile ilgili en önemli yanılgılardan biri bu gecede tüm günahların affedileceğine inanmaktır. Yani bu inanışa göre müminler her yıl Beraat Gecesi’nde sıfırlanabilir ve tertemiz bir şekilde yeni güne başlayabilirler. Diğer bir deyişle, tüm yıl istediği gibi yaşayıp bir geceyi ibadet ile geçiren kişi tüm sorumluluklarından kurtulabilecektir. Bu Allah’ın sistemine uygun bir iddia değildir. Dahası Allah, Kuran’ında böyle bir söz vermezken, kim Allah adına bunu vaat edebilir ki?
Allah adına bu sözü verenler belki iyi niyetle yaptılar bunu ama aslında düşünemedikleri ya da düşünmek istemedikleri nokta şu ki böyle bir inanış insanı tembelliğe sevk eder. Ne de olsa Beraat Gecesi’nde tüm günahlarım affedilecek diye düşünen bir kişinin, günahtan sakınmak hatta ibadet etmek için yüksek bir motivasyonu olmayacaktır.
Allah’ın çok merhametli, çok affedici olduğu şüphe götürmez. Allah Kuran’da şirk (Allah’a eş koşmak) dışında kalan günahları affedebileceğini (4 Nisa Suresi -48), günahların büyüklerinden sakındığımız takdirde diğer kötülüklerimizin örtüleceğini (4 Nisa Suresi -31) söyler ancak Allah’ın affediciliği her zaman için geçerlidir. İşte burada da ikinci sakınca başlar. Diğer geceleri, günleri, Allah’ı anmadan, ibadet etmeden geçirenler, böyle özel olduklarını düşündükleri gecelerde bütün gece cami gezerek arayı kapatmayı hedeflerler.
Gerçek bir mümin, böyle Kuran’da bahsi bile geçmeyen gecelere yüksek manalar yüklemek yerine aslında her gününün ve her gecesinin son derece değerli olduğunun farkına varmalı, Allah’a ibadet etmek, O’nu anmak, O’na yaklaşmak, hayra ve barışa yönelik işler yapmak için her fırsatı değerlendirmeli, böyle kutsallık atfedilen gecelerin gelmesini beklememelidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder