9 Mart 2013 Cumartesi

Sizden Önce Gelip Geçmiş Olanların Karşılaştıklarının Benzeri Başınıza Gelmeden, Cennete Gireceğinizi mi Sandınız?

İnsan, doğası gereği midir nedir bilmem, hep mutlu olmak istiyor. Hep istedikleri gerçekleşsin, üzüntü, sıkıntı olmasın istiyor. Ama hayat öyle değil. Allah’ın İnşirah Suresi’nde belirttiği gibi “zorluğun yanında bir kolaylık mutlaka vardır”. Yani hayat zorluklar ve kolaylıklardan oluşuyor. Ne sadece zorluk ne de sadece kolaylık oluyor. Ama dedim ya insan hep kolaylık, güzellik olsun istiyor. Olmayınca da tepki gösteriyor, üzülüyor. “Bu dünya sınav dünyası, esas yurt ahiret” diyen Müslümanlar bile başlarına bir sıkıntı, bir zorluk geldi mi değişiyor, büyük tepkiler veriyor. 

Ben son zamanlarda böyle durumlarda inananları ferahlatacak mühim bir ayeti sık sık tekrar eder oldum. Ayet şöyle; 

Yoksa siz, sizden önce gelip geçmiş olanların karşılaştıklarının benzeri başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlara şiddetler, belalar ve zorluklar gelip çattı; sarsıldılar. Öyle ki, resul ve onunla birlikte inananlar, “Allah’ın yardımı ne zaman?” diye yakarıyordu. Haberiniz olsun ki, Allah’ın yardımı çok yakındır. (2 Bakara Suresi -214) 


Eğer bir mümin için bu hayatın asıl amacı Allah’a kulluk etmek, Allah yolunda çabalamak ve sonuç olarak da cenneti hak edebilmek ise o zaman zorluklar, sıkıntılar mümini çok da etkilememeli. Çünkü mümin iki şeyden emin olmalı. Birincisi bu zorlukların kaçınılmaz olduğu, ikincisi ise bu zorluk anlarında gösterilecek sabrın cennet yolunda kendisine yardım edeceği. 

Demek istediğim zorluklara, sıkıntılara sevinelim ya da kendimiz için Allah’tan sıkıntı isteyelim değil. Bunun gerçekten anlamlı olmadığını, Allah’ın da zaten Kuran’ın hiçbir yerinde bu şekilde bir davranışı örnek göstermediğini biliyorum. Demek istediğim zorluklarla karşılaştığımızda bunların birer sınav olduğunu, dünya hayatının güzellik ve zorluklardan oluştuğunu, bizden öncekilerin de bizim yaşadıklarımıza benzer sıkıntılardan geçtiklerini ve ancak bu zorlukları yaşayıp, sabırla atlattığımız ve her koşul altında tamamıyla Allah’a teslim olduğumuz takdirde cenneti hak edebileceğimizi aklımızdan çıkarmamamız gerektiğidir. Zaman zaman gerçekten zor gelse de bunun başarılabilir olduğu Allah’ın kitabında açıkça belirtilmektedir. Öyleyse mümine düşen de emrolunduğu şekilde sabrederek ahiretteki güzellikleri hak etmeye çalışmaktır. 

Sabra ve namaza sarılarak yardım dileyin. Hiç kuşkusuz bu, kalbi ürperti duyanlardan başkasına çok ağır gelir. (2 Bakara Suresi -45)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder